Yaşadığı korkunç bir trafik kazasında hem küçük kardeşini hem de görme yetisini yitiren Thu, rehber köpeği Ben ile birlikte tek başına yaşamaktadır. Körlüğe alışmış olan ve her işini kendi gören genç kadının tek isteği, polis akademisine geri dönmektir. Ama yetkilileri ne kadar ikna etmeye çalışsa da, kimse Thu’nun eskisi gibi becerikli bir öğrenci olacağına inanmaz. Hayatındaki büyük değişikliklerle başa çıkmaya çalışan Thu, bir akşam şiddetli yağmur altında taksi beklemektedir. Saatlerce geciken ve sonunda gelen taksiye bindiğinde ise hiç beklemediği olaylarla karşılaşacaktır. Taksi şoförü oldukça garip davranmaktadır, Thu’ya su içmesi için baskı yapar ve en sonunda da bir yayaya çarpar. Gözleri görmeden etrafında yaşananları anlamaya çalışan Thu, işitme duyusuna güvenmek zorundadır. Genç kadın hayatını zar zor kurtarıp polis karakoluna gittiğinde ise kör olduğu için ciddiye alınmaz. Ama komiser Hoa, Thu’nun sezgi yeteneğini hemen fark edip olayı araştırmaya başlar. Genç kadının o gece duyduğu her ses artık hayati önem taşımaktadır. Kısa süre sonra araştırma takımına genç ve pervasız Hai de katılır. Artık gözü dönmüş şekilde genç kızları kaçıran bu caniyi durdurmanın tek anahtarı Thu olmuştur ve herkes tehlike altındadır. Heyecanı ve gerilimi hiç azalmayan Invisible Evidence (Görülmeyen Kanıt) filminin başrolünde Phuong Anh Dao’yu izliyoruz. Vietnam yapımı bu filmin yönetmeni ise Trinh Dinh Le Minh.