Bir başkasına şaka gibi, kabus gibi gelebilecek bir gün, Oflu Hoca için sıradan bir gündür. Çünkü o her gün yerel kanalda, akıl hocalığı yaptığı programda, tahammül sınırlarını zorlayan abuk sorulara yanıt vermekte; yöredeki her dişi için artık bir tehlike unsuru haline gelmiş babasını mümkün mertebe zaptetmeye çalışmakta ve bir “deli mıknatısı”na dönmüş hayatında envai çeşit abuk olay yaşamaktadır. Tüm bunlar yetmezmiş gibi, Hoca’nın hayatını daha da değiştirecek ve onu pek de istemediği, komik bir rekabetin ortasına düşürecektir. Öncelikle Hoca’nın da gençliğinde oynadığı Doğanspor kulübünün zor durumdan kurtulması için “namuslu, zeki ve gönüllerin şampiyonu ” bir başkan gerekmektedir. Bu özelliklerden bir tanesini bile taşımayan ve hiç de güven vermeyen Müteahhit Ahmet ile Oflu Hoca’nın başkanlık mücadelesi inanılmaz olaylar eşliğinde başlar.